ADET (REGL) SANCISINI GEÇİRMENİN DOĞAL YÖNTEMLERİ
Adet sancısı; adet dönemi (mensturasyon) sırasında duyulan ağrıya denir. Tıbbi adı “dismenore”dir. Genellikle ağrı kanamadan önce ya da kanamayla beraber başlar. Bu ağrı aralıklıdır ve 1-3 gün içerisinde yavaş yavaş azalarak sona ermektedir. Adet sancısı sırasında hissedilen kramplara; mide bulantısı, baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü, çarpıntı, bel ve sırt ağrısı, yorgunluk, grip, ishal vb. bulgular de eşlik edebilir. Özellikle migreni olan hastalarda baş ağrılarında artış görülebilir. Yine bu dönemde; iş ve sosyal hayatı olumsuz olarak etkileyebilecek sinirlilik, uykusuzluk ve konsantrasyon kaybı da yaşanması muhtemeldir. Rahimde üretilen ve “prostoglandin” adı verilen kimyasallar adet dönemi boyunca, içerisindeki kanamanın kontrolü şekilde atılması için rahimin kasılmasına yol açar. Rahim kasılmasına bağlı olarak rahme giden kan akımı ve dolayısıyla oksijen azalır, bunun sonucunda da ağrıyı hissetmek kaçınılmaz olur. Bu olaylar her kadında olur fakat ağrı konusu bazı kadınlarda hissedilecek düzeydedir, kimi kadında ise hafif şekilde atlatılır bu dönem. Bu farklılık kişinin ağrı algısı, psikolojik ya da genetik faktörleri, sosyal düzeyi ile de ilişkilidir. İlerleyen yaşla birlikte sancı şiddeti ve sıklığı azalmaktadır.
Adet (REGL) Sancısını Geçirmenin Doğal Yöntemleri şu şekilde sıralanabilir;
Sıcak uygulama: Alt karına koyulan sıcak su torbaları ve sıcak kompres uygulaması adet sancısını geçirmenin en sık tercih edilen yöntemlerindendir. Bu yöntem rahim kaslarını rahatlatıcı bir etkiye sahiptir. Rahmin kan dolaşımının hızlanmasına yol açarak ağrıyı azaltmaktadır. Ilık duş almak, ayaklarını sıcak su içinde bekletmek de faydalı olacaktır. Bunun yanında sıcak bir yatakta uzanıp derin nefesler alarak tüm vücudunu gevşetmek ve bir havluyu ütü yardımıyla ısıtıp alt karında soğuyana kadar bekletmek de kısa sürede sonuç veren yollardandır.
Egzersiz ve relaksasyon (rahatlama) teknikleri: Egzersiz kan dolaşımını hızlandırır, rahime giden kan akımını artırır ve oksijenizasyon sağlanmasıyla da ağrıları azaltmada etkili olmaktadır.
Soğan suyu kürü: Soğan, adet sancısını kesen en önemli sebzelerden biridir. Herkesin çok kolayca hazırlayabileceği klasik yöntemlerdendir. Hazırlanışı; 1 baş soğan, metal bıçak kullanmadan ikiye bölünür ve 1 litre suyun içerisine alıp kaynamaya bırakılır. 1 litre su ile haşlanmış soğan suyu günde iki bardak şeklinde tüketilir. Eğer kokusu rahatsız edecek olursa nane gibi aromatik baharatlar ile lezzetlendirilebilir.
Şekerli su: Adet dönemlerinde şekerli kaynamış sıcak su içilmesi de vücudu rahatlatmaktadır ve ağrıyı dindirmektedir. 1 fincan kaynar suya 7-8 adet küp şeker atılıp soğutulmadan içilmelidir. En önemlisi bu dönem yaklaşırken üşütülmemesi gerekir. Kişinin ayaklarını sıcak tutması ve adet dönemine 1 hafta kala kalın giyinmesi önerilmektedir.
Papatya çayı: Rahim kaslarının rahatlamasına yardımcı olur ve adet sırasında ağrıya yol açan kasılmaları ortadan kaldıran anti-inflamatuar ve antispazmodik özelliklere sahip etkili bir yöntemdir. 1 bardak sıcak suya bir tatlı kaşığı kurutulmuş papatya atıp demlendirilmelidir. İçine birkaç damla limon sıkılabilir ve tatlandırıcı olarak bal ilave edilebilir. Adet günü gelmeden bir hafta önce günde iki bardak şeklinde içilmeye başlanmalıdır.
Rezene çayı: Rezene içinde barındırdığı fitoöstrojenik, antispazmodik ve anti-inflamatuar özellikleri sayesinde kasların rahatlamasına yardımcı olur böylelikle adet döneminin sancısız tamamlanmasına yardımcı olur. Cezvede bir bardak su kaynatılır ve içine bir tatlı kaşığı rezene tohumu atılır ve kısık ateşle beş dakika kaynatılır. Cezve ocaktan alınır ve süzülür. Soğumadan içerisine bir tatlı kaşığı bal ilave edilir ve karıştırılıp içilir. Adet döngüsü başlamadan üç gün önce günde iki kez ağrı oldukça içilmesi yeterlidir.
Beslenme önerileri: Henüz yeterli veri ve bilimsel çalışma olmamakla birlikte bazı vitamin ve bitkisel tedavilerin adet ağrısı üzerinde oldukça yararı olduğu iddia edilmiştir. B ve E vitaminleri ile magnezyum içeren ilaçlar adet döneminde önerilmektedir. Bitkisel çayların kaslar üzerindeki gevşetici etkisi hem ağrı yönünden hem de psikolojik açıdan rahatlatıcı olabilir, bu nedenle alınmasında hiçbir sakınca yoktur. Papatya çayı ve rezene çayının yararlı olduğunu gösteren sınırlı çalışmalar vardır. Kahve, çikolata, kola, çay gibi kafein içeren gıdaları bu dönemde azaltmakta fayda vardır.
Bir yanıt yazın