Püf Noktaları
Günlük hayatta işlerinizi kolaylaştıracak herşey. Pratik bilgiler, püf noktaları, kendin yap tüyoları, basit bilgiler ve hayatın içinden pratik sırlar.
GÜZEL SAÇLARLA UYANMANIN SIRLARI
Bir kadının en önemli aksesuarı ve tabir-i caizse silahı; saçlarıdır… .saçları kötü görünen her kadın mutsuzdur. Hal böyle olunca saç bakımı gündüz değil, geceden başlar. Yani gece yattıktan sonra sabaha kadar yatakta kaç şekle girildiği bilinmiyor. Sonuç olarak da, elektriklenen ve kabaran saçlar ortaya çıkıyor. Herkesin en büyük hayalidir; dizilerdeki ve filmlerdeki gibi bakımlı uyanmak. Fakat normalde kimse yanından yakınından geçmiyor. Tabi ki de herkes biliyor onların doğal olmadığı, ancak kadınız işte istiyoruz. Peki bu mümkün değil mi? Elbette mümkün! Kadınların isteyipte yapamadığı ne var ki? Kesinlikle yok! Her daim iddialıdır kadın. Kendi bildiği doğrultusun asla sapmaz. İnandığı doğrular için her şeyi yapar. Ah konu birde güzellik oldu mu her şey mubahtır.
60 SANİYEDE MAKYAJ YAPMA TEKNİKLERİ
Kadınların en vazgeçilmezlerinden birisidir, makyaj. Hatta kadınların ortak tutkusu dahi diyebiliriz. Zamanlarının büyük bir kısmını ayna karşısında makyaj yaparak ya da tazeleyerek geçirirler. Peki kaç kadın doğru makyaj yapabiliyor? Pek çok kadın sadece yüzlerini boyamak için makyaj yapıyorlar. Durum böyle olunca da kötü bir görüntü ortaya çıkıyor. Oysa makyajın amacı; ciltteki kusurları kapatmak ve yüz hatlarını daha belirgin bir hale getirmek. Makyaj yapma teknikleri, her yüz tipine göre değişkenlik gösterir. Her makyaj tekniği, her yüz tipinde aynı etkiyi yaratmaz. Burada öncelikle önemli olan kendi yüz şeklini tanımanız gerekir. Daha sonra hızlı ve güzel makyaj nasıl yapılır? Vaktinizin büyük bir bölümünü alan makyaj, saniyeler içerisinde yaparak, mükemmel bir görünüme kavuşmaya ne dersiniz?
RAMAZANDA BAŞ AĞRISINDAN KURTULMANIN YOLLARI NELERDİR?
Baş ağrısı, başta ve bazende boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isim. Genel olarak bakıldığında en yaygın ağrı biçimi olarak bilinir ve hemen hemen tüm insanlarda değişik nedenlerle baş ağrısından muzdarip olurlar. Baş ağrıları aniden oluşur ve kendiliğinden belli bir süre sonra kaybolur. Baş ağrısının bazı ortak sebepleri vardır. Bunlar; stres, göz yorgunluğu, uykusuzluk, düşük kan şekeri, sinüzit, migren ve dehidrasyondur. Daha ender sebeplere ise; menenjit, aşırı yüksek tansiyon, beyinsel anevrizmeler, ensafalit ve beyin tümörü gibi tehlikeli hastalılar da baş ağrısını tetikleyebilir. Bir baş ağrısı, başın yarısı şeklinde yani tek taraflı bir ağrı ise nedenleri bellidir. Genellikle kadınlarda görülür ve regli dönemi (Adet dönemi) zamanlarında östrojen düzeyinin değişmesinden dolayı görülen ağrılardır. Şiddetli ve normale göre daha çabuk geçen baş ağrısı görülür. Gelelim Ramazan ayında görülen baş ağrılarına. Ramazan ayının sıcak aylara denk gelmesiyle birlikte uzun süren açlık ve susuzluk süresinin vücutta bir takım ağrılara sebebiyet vermektedir. Migren gibi çok şiddetli ağrılarla karşılaşılmadığı sürece orucu bozmadan ağrıları gidermek mümkündür.
MUTFAK TEMİZLİĞİNİN PÜF NOKTALARI
Evin en temiz ve en hijyenik olması gereken yerlerden birisidir, mutfak temizliği. Bayanlar günlerinin hemen hemen yarısını mutfakta geçirirler. Kısaca kadınlar mutfaktan, yatana kadar çıkmazlar. Ev işleri zaten hiç bir zaman bitmez de, mutfak temizliğinin bu konuda ayrı bir yeri vardır. Gün içerisinde mutfak çoğu kez dağılır ve toparlanıp, hemen çözüme kavuşmazsa inatçı ve çıkmayan kötü lekelere sebebiyet verecektir. Her kadın reklamlarda gördüğü harika tertemiz mutfakta yemek yapmak ister. Ancak bir türlü istediği sonuca ulaşılamaz. Ama unutmayın ki, gülü seven dikenine katlanır. Yemek yapmayı seviyorsanız, temizliğine de katlanacaksınız. İnatçı lekeler, dibi tutan tencereler, mutfak dolapları, çatal ve kaşıkların temizliği günlük temizliğin içerisinde yer alsa da, çalışan kadınların her gün yapması biraz yorucu ve zor olabilir. Bunun için en azından gün aşırı yapmanızda fayda var. Eğer bu şekilde temizlik işlerinizi rutine bağlarsanız, zorlanmadan temizliği bitirebileceksiniz.
GÜMÜŞ NASIL PARLATILIR?
Gümüşler her daim kadınların vazgeçemediği aksesuarlardan birisidir. Gerek evde kullanılan aksesuarlar, gerekse takılar sıkça tercih ediliyor. Ancak takılar da çabucak kararma meydana geliyor. Parlatmak için de kimyasal maddelere başvuruluyor. Hal böyle olunca kadınların içine pek sinmiyor. Peki neden? Bilindiği üzere kimyasal ürünler daima kanser tehdidi yaratıyor. Kanser artık her yerde olduğundan dolayı kadınlar kimyasal ürünler kullanırken neredeyse iki kere düşünür hale geldi. Özellikle anne ve anne adaylarımız bu durum konusunda çok bilinçliler. Bizde bundan ilham alarak siz bilmiş kadınlar için sorularınızın cevaplarınıza yanıtlar aradık. Takılarında direk vücut ile temas etmesi demek, kimyasal ürünle de temas etmek demek. Bu durum engellenebilir mi? Kimyasal ürünler kullanmadan gümüşler ilk gün ki gibi parlak ve göz alıcı görünümüne kavuşur mu? Elbette bu mümkün. Bizzat deneyerek kesin sonuçlar elde ettiğimiz, doğal yollarla gümüş nasıl parlatılır hakkındaki tüm bilgiler yazımızın devamında…
ŞEKER YEME İSTEĞİNİ BASTIRMANIN YOLLARI NELERDİR?
Şeker yeme isteği hatta tatlı krizi diye tabi edilen bir nevi hastalık olarak adlandırılan, psikolojik bir sendrom vardır. Aslında yapılan bazı araştırmalara göre şeker, kokain kadar bağımlılık yapmaktadır. Fakat şeker bazen psikolojik değil, fizyolojik sebepleri de olabilir. Özellikle kadınların bazı dönemlerinde kriz diye adlandırdıkları tatlı istekleri mevcuttur. Çikolata veya tatlı türü şeyler yendiğinde beyinde mutluluk verici hormonlar olan dopamin ve opiat salgılanmaya başlanır. Bu bağımlılık yapıcı hormonlar daha fazla çikolata veya tatlı türü için sizi dürtmeye başlarlar. Vücut, tatlı bir şeyler yediği zaman mutlu olduğunu hissettiğini algılıyor. Fakat tatlı yeme isteği artıkça yiyeceksiniz ve sonunda depresif bir ruh haline bürünmüş olacaksınız. Yine yapılan bazı araştırmalar sonucunda şeker alımı arttıkça depresyon riskini oldukça tetikliyor. Şekerin diğer etkilerini zaten biliyoruz. En önemlisi de kilo alımına sebep oluyor. Kadınların hatta erkeklerin dahi ortak sorunudur, kilo alımı! Son zamanlarda kanseri tetiklediğini de öğrendik. Ama yinede tatlı yemeğe ”hayır” diyemiyoruz. Çünkü biliyoruz ki, hayır demek oldukça zor.
CAM TEMİZLİĞİNİN PÜF NOKTALARI
Güneşin gün yüzüne çıkmaya başlamasıyla birlikte pencerelerde temizlik yapmanın yani daha sık cam silmenin zamanı geldi. Ev temizliğin de en çok korkulanlardan biridir, cam silme. Özellikle çocuk olan bir evde, camların hemen hemen neredeyse her gün silinmesi gerekir. Çünkü parmak izleri kötü bir görüntüye sahip oluyor. Aynı zamanda silmesi de daha zordur. Cam silmenin bazı püf noktaları vardır. Eğer bu ayrıntılara dikkat ederek cam temizliği yaparsanız, işinizin daha çabuk bittiğini ve cam silmenin aslında korkulacak bir iş olmadığını göreceksiniz. Cam silmenin farklı yöntemleri vardır. Klasik yöntem olarak bilinen bez ve su ile cam silme ve diğer bir yöntemde cam sileceğiyle silmek.
İşte A’dan Z’ye varıncaya kadar cam temizliğinin püf noktaları…
TEMİZLİK YAPMANIN PÜF NOKTALARI
Baharın gelmesiyle birlikte temizlik yapmanında zamanı geldi demektir. Temizlik yapmak için sürekli bahane üreten bir millet olarak illa ki her zaman evlerin temiz olması gerekmektedir. Şunu da unutmamak gerekir ki, her gün temizlik yapılmazsa da ev, temiz gibi görünebilir. Ancak tamamen yanlış bir düşüncedir. Gözle görünmeyen mikropların bizimle birlikte yaşadığı bir gerçektir. Bir de evde bebek ya da çocuk var ise tamamen tehlike diyebiliriz. Sadece bebekleri ya da çocukları değil, tozlar ve mikroplar her yaştaki kişileri olumsuz olarak etkiler. Bunları önlemek için delice temizlik yapmanız tabi ki de gerekmiyor. Temizlik yaparken kendinizi de zehirlemeyin. Bazı temiz ürünlerinin birbirleriyle karışması durumunda olumsuz etki hatta zehirlenmelere sebep olmaktadır. Bunlara dikkat etmeyi ihmal etmeyin. Ev temizliğini kısaca ”nankör” olarak adlandırabiliriz. En azından 2 günde 1 mutlaka ev temizliği yapın. 15 günde 1’de büyük temizlik yapmaya özen gösterin. Bu şekilde yapacağınız temizlik yöntemiyle, büyük temizliğiniz daha kısa sürede bitecektir. Özellikle çalışan kişilerin evleri her daim derli, toplu ve temiz olmak zorundadır. Ansızın bir misafir gelebilir ya da çok yorgun olduğunuz için canınız o gün temizlik yapmak istemeyebilir. Bunun için pratik ve hızlı olmayı öğrenmek gerekir. Bunu da zaman içerisinde yaparak öğreneceksiniz. Ne kadar çok aynı şeyi tekrar ederseniz, o iş üzerinde o kadar iyi olacağınızı unutmayın.
AĞDA YAPMANIN PÜF NOKTALARI
Ağda yapmak en yaygın tüy alma tekniklerinden bir tanesidir. Bilmiyor olanlarınız için; bu teknikle temelde, tüyleri derinin üstünden, kökünden basit olarak ayırarak almaktasınız. Halihazırda var olan ve ortaya çıkmış kıl alma tekniklerine rağmen, ağda yapmak; kılları tıraşlamak gibi öteki tekniklerden daha uzun vakitli bir çare olduğu için daha fazla tercih ediliyor ve yazılımı da fazla basittir.
Ağda yapmak
Ağda kullanmadan önce eritilir ve derinin üstüne ince bir tabaka durumunda uygulanır. Sertleşmesi için birkaç seneden beklendikten sonrasında, üstüne özel bir çeşit kumaş yapıştırılarak, kılların çıkmış olduğu yönün tersine doğru çabukça çekilerek kıllar alınmaktadır. Ağdanın sıcaklığı 42 dereceden çok olmamalıdır, zira ağda fazla çabucak erir ve cildi yakabilir.
Ağda yapımı, kılların türüne ve büyümesine göre her kadın için değişiktir. Ama biz, her 3 haftada bir programınızı ve sonra güneşe çıkma ya da ağdadan hemen sonrasında hastalık verebilecek ürünleri kullanma konusu ile ilgili dikkatli olmanızı tavsiye ediyoruz. Kılları aldıktan sonrasında, cilt kızarabilir, büyükte olabilmektedir ve acıyabilir ancak bunlar tamamıyla normal. Ağda sonra uygulanan ve birkaç dakikada cildi yatıştıran kremler kullanabilmeniz mümkün.
PARLAK BİR CİLT İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Özellikle genç bayanlar parlak, ışıltılı bir cilde sahip olabilmek için sürekli bir çaba harcarlar. Bu çabalara gelirsek sürekli kozmetik ürünler arayışı içerisindeler. İnsan derisi kendisini 28 günde bir olarak yenilemektedir. Sürekli yenilenen insan cildi yaş ilerledikçe kırışmalar, sarkmalar getirmektedir. Eğer sizler cildinize iyi bakarsanız ve cildinizin istediği her şeyi ona sunarsanız emin olun cildiniz kendini çok daha geç bırakacak, çok daha geç yaşlanacaktır. Bazen 20’li yaşlardaki bireylerde dahi kırışıklıklar ve sarkmalar görülebilmektedir. Cildi kötü etkileyen faktörler nelerdir? İlk başta bu faktörleri sizlere anlatmalıyız ki hem cilt gençleştirici, ışıltı verici formüllerimizi uygularken bilinçli olun hem de cildinizi zararlı etkenlerden koruyun.
